Sosyal, ekonomik ve siyasi nedenlerle ortaya çıkan, zamanında teşhis edilip doğru mücadele yapılmadığında iç ve dış bağlantılarla büyüyen, bulaşan herkesin mutlaka bir bedel ödediği terör, günümüzde doğrudan savaşı göze alamayanların kendilerine düşman gördükleri devletleri içten çökertmek için maşa olarak kullandıkları örgütlere yaptırdıkları savaşın adıdır.
1974 yılında Yunanistan başbakanının söylediği şu sözleri hiç bir zaman unutmamamız gerekir.
*** Bugünkü gücümüzle Türkleri savaşarak yenmemize imkan yok. Mücadelemizi her çareye baş vurarak sürdüreceğiz. Türklerin yaralarını bulup kaşıyacak ve kanatacağız.***
Kardeşi kardeşe düşman eden, devletimizin kaynaklarını boşa harcamamıza neden olan çok başlı canavar terörle tanışmamız 1980 öncesinde öğrenci olayları şeklinde ortaya çıktı. 1980 sonrasında etnik, dini ve din karşıtı olarak devam etti ve etmektedir. Terörle mücadelede bataklığı kurutmak yerine sivrisineklerle uğraşmaya devam ettiğimiz müddetçe bu terör fitnesinin biri gidip diğeri gelmeye devam edecektir. Kuklacı vuruluncaya kadar, kuklaların ve sineklerin belki adı değişecek. Değişmeyecek olan ise şehit analarının ve yakınlarının gözyaşı olacaktır.
Son zamanlarda terörü önleme adına biraz daha mantıklı hareket edildiğini görmek, terör mağduru bizleri sevindiriyor, ancak yapılanları yeterli bulmuyoruz. Hele terörizmle mücadelenin tamamen bir askeri mesele gibi algılanıp, işin tamamen güvenlik güçlerine yıkılması asla çözüm olamaz. Güvenlik güçleri teröristlerle başa çıkar, teröristin faaliyetlerini engeller, kanı kanla temizler. Ancak gerçek temizlik için bataklığın kurutulması lazımdır.